Zorunlu Eğitim Kısalıyor mu? Bakan Tekin’den ‘8 Yıl’ Sinyali ve Masadaki 3 Formül

Yayınlama: 23.10.2025 20:11
A+
A-

Türkiye’de 2012 yılından bu yana uygulanan 12 yıllık kesintili zorunlu eğitim (4+4+4) sisteminde radikal bir değişikliğe gidilmesi gündemde. Milli Eğitim Bakanı (MEB) Yusuf Tekin, zorunlu eğitimin süresinin kısaltılmasına yönelik hazırlanan kapsamlı raporun tamamlandığını ve kararın ilk Kabine toplantısında Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulacağını açıkladı. Bu açıklama, zorunlu eğitimin yeniden 8 yıla dönmesi veya lise eğitiminin kısaltılması ihtimalini güçlendirdi.

Bakan Tekin: “Toplumsal Beklenti Var, Alternatiflerimiz Hazır”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı bir canlı yayında, uzun süredir kamuoyunda tartışılan zorunlu eğitim süresinin kısaltılması taleplerine değindi. Bakan Tekin, “İçinde bulunduğumuz çağ ve bilgiye erişim kolaylıkları sebebiyle toplumsal beklentileri karşılamak üzere biz de böyle bir adım atabiliriz,” ifadelerini kullandı.

Bakanlığın teknik raporunun hazır olduğunu belirten Tekin, siyasi karar alınması durumunda önümüzdeki eğitim-öğretim takviminin buna göre dizayn edileceğini vurguladı.

Bakan Tekin: “Şu anda bir raporumuzu oluşturduk. Bunu bir Bakanlar Kurulu’nda Sayın Cumhurbaşkanımızın da onayına sunacağız. Eğer siyasi anlamda da bu konuda karar verilirse farklı alternatiflerimiz var. İlk kabinede çok büyük bir ihtimalle bununla ilgili bir sunum yapmayı planlıyoruz.”

Masadaki Üç Temel Değişiklik Formülü

MEB’in hazırladığı ve Kabine’ye sunulacak raporda, zorunlu eğitimi 12 yıldan fiilen kısaltacak üç temel formül üzerinde durulduğu öğrenildi:

  1. Lise Eğitiminin Kısalması: En güçlü alternatiflerden biri, mevcut 4 yıllık lise eğitiminin 2 yıla düşürülmesidir. Bu, zorunlu eğitimi pratikte 8+2=10 yıla indirebilir veya liseyi 2 yıl zorunlu, 2 yıl isteğe bağlı (2+2) bir yapıya dönüştürebilir.
  2. Mesleki Eğitime Yönlendirme: Zorunlu eğitim süresinin sonunda (8. yılın bitiminde) öğrencilerin mesleki ve teknik eğitime daha erken yönlendirilmesi ve kalan sürenin isteğe bağlı hale getirilmesi.
  3. 8 Yıla Geri Dönüş İhtimali: Kamuoyunda dile getirilen bir diğer radikal görüş ise, zorunlu eğitimin yeniden kesintisiz 8 yıla indirilmesidir. Ancak Bakanlık, yasal dayanağı TBMM inisiyatifinde olan bu düzenlemeyle ilgili net bir model açıklamadı.

Eğitim Uzmanları ve STK’lardan Şiddetli Tepki: “Kız Çocukları ve Çocuk İşçiliği Riski”

Zorunlu eğitim süresinin kısaltılması planına eğitim sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarından ise sert eleştiriler geldi. Uzmanlar, bu adımın pedagojik değil, ideolojik ve ekonomik hedeflere hizmet ettiğini öne sürüyor.

  • Erken Evlilik ve İstismar Riski: Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ve diğer insan hakları örgütleri, zorunlu eğitimin kısalmasının, özellikle dezavantajlı bölgelerde yaşayan kız çocuklarının erken yaşta evlendirilme riskini artıracağını ve öğrencileri güvenli okul ortamından uzaklaştırarak istismar mağduru yapabileceğini belirtiyor.
  • Çocuk İşçiliği: Eleştirilere göre, zorunlu eğitim süresinin azalması, öğrencileri daha erken yaşta iş gücü piyasasına itecek ve çocuk işçiliğini artıracaktır. Kalkınma Planı’nda da bu yönde sinyaller olduğu iddia edilmektedir.

Hükümetin, 2026-2027 eğitim-öğretim takviminden önce kararı netleştirmesi beklenirken, eğitim sistemi üzerindeki bu büyük revizyonun detayları, önümüzdeki günlerde Kabine Toplantısı sonrası netleşecek.