Yeniçağ Gazetesi: Çalışanlar da işsizler de yoksulluğun pençesinde

Yeniçağ Gazetesi’nin bugünkü manşeti… Gazetemizi okumak için tıklayınız… ÇALIŞANLAR, EMEKÇİLER YOKSULLUĞUN PENÇESİNDE CHP’li Ağbaba’nın “1 Mayıs İşçi Bayramı” öncesi hazırladığı rapor emekçinin yaşadığı sefaleti göz önüne serdi: İşçi sınıfının …

Yeniçağ Gazetesi: Çalışanlar da işsizler de yoksulluğun pençesinde
Yayınlama: 30.04.2025

Yeniçağ Gazetesi’nin bugünkü manşeti…

Gazetemizi okumak için tıklayınız…

ÇALIŞANLAR, EMEKÇİLER YOKSULLUĞUN PENÇESİNDE

CHP’li Ağbaba’nın “1 Mayıs İşçi Bayramı” öncesi hazırladığı rapor emekçinin yaşadığı sefaleti göz önüne serdi: İşçi sınıfının GSYH’den aldığı pay gerilerken sermayenin ki katlandı. Asgari ücret, sefalet ücretine dönüştü. Her 100 çalışandan 12’si yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

CHP Malatya Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Veli Ağbaba, çalışma ve yaşam koşullarında yaşanan kötü gidişatı hazırladıkları “Türkiye’de İşçi Sınıfının Durumu Raporu” ile ortaya koydu. “Türkiye ekonomisi, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları döneminde izlenen sermaye yanlısı ekonomi politikaları nedeniyle ciddi biçimde zayıflamıştır. 2013 yılın dan itibaren her yıl düzenli olarak yayımlanan Dünyanın En Kırılgan Beş Ekonomisi listesinde Türkiye’ye yer verilmesi, bu kırılgan yapının uluslararası düzeyde de tespit edildiğini göstermektedir” denilen raporda, “Kırılgan bir ekonomi; yüksek enflasyon, düşük büyüme oranları, yüksek dış ticaret açığı ve sıcak paraya olan aşırı bağımlılık gibi yapısal sorunlarla karakterize edilir. Buna ek olarak, artan antidemokratik uygulamalar ve hukuk devletinin zayıflaması, Türkiye’ye duyulan güveni önemli ölçüde sarsmıştır” değerlendirmesi yapıldı. Tüm bu olumsuz gelişmelere karşın, iktidarın gerekli ekonomik tedbirleri almadığına vurgu yapılan raporda “Emeğinden başka geçim kaynağı olmayan işçi sınıfı, giderek bozulmakta olan gelir dağılımı ve azalan alım gücüyle karşı karşıya bırakılmıştır. Bu süreç, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içinde işçilerin aldığı payın da sürekli olarak azalmasına neden olmuştur. Nitekim 2024 yılı dördüncü çeyreği itibarıyla işçilerin büyümeden aldığı pay yüzde 35’e düşerken, sermayenin aldığı pay yüzde 46,9’a yükselmiştir” tespitine yer verildi.

Raporda. Türkiye’nin hem Avrupa’da hem de küresel düzeyde en yüksek enflasyon oranına sahip ülkeler arasında yer aldığı belirtilerek “Yüksek enflasyonun doğrudan bir sonucu olarak halkın alım gücü azalmış, özellikle düşük gelirli haneler temel ihtiyaçlara erişimde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Gıda enflasyonu ise genel enflasyondan daha yıkıcı bir etki yaratmaktadır. Temel gıda maddelerine yönelik sürekli fiyat artışları, hanehalkı bütçelerini sarsmakta; emekliler, asgari ücretliler ve dar gelirli kesimler üzerin de ağır bir ekonomik yük oluşturmaktadır. Mart 2025 itibarıyla ‘gıda ve alkolsüz içecekler’ grubunda yıllık enflasyon %37,12 olarak kaydedilmiştir. Ocak 2025’te bu oran %41,8 seviyesindeydi. AB ülkelerinde ise aynı dönem de bu oran %3,3’tür” bilgisi paylaşıldı. Raporda AKP iktidarları döneminde asgari ücretlinin alım gücünde yaşanan erimeye de dikkat çekilerek şöyle denildi:

2002 yılında AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte, asgari ücretin alım gücünde büyük bir düşüş yaşanmıştır. 2003 yılında asgari ücret ile alınabilen 25 Cumhuriyet altını, 2025 yılında yalnızca 11 Cumhuriyet altını alabilmektedir. Bu dramatik değişim, en çok altın fiyatlarıyla kıyaslandığın-da belirginleşmektedir. 2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarı ile 25 Cumhuriyet altını alınabilirken, 2005’te bu sayı 31’e çıkmış, ancak son yıllarda artan ekonomik kriz ve altın fiyatlarının yükselmesiyle 2021 ve 2022 yıllarında bu oran 8’e düşmüştür.”

Türkiye’de “çalışan yoksulluğunun” özellikle son yıllarda giderek derinleşen bir sorun haline geldiğine vurgu yapılan raporda şu tespitlere yer verildi: “Yüksek enflasyon, düşük ücretler, güvencesiz çalışma koşulları ve artan yaşam maliyetleri, çalışanların büyük bir kısmını yoksulluk sınırının altına itmektedir. Nitekim ülkemizde çalıştığı halde yoksul olanların oranı yüzde 12’ye yakındır. Bu oran erkeklerde yüzde 13,7, kadınlardaysa yüzde 7,6 dır. Haftalık çalışma süresinin üstünde çalışan sayısı 8,5 milyonu yani toplam istihdamın yüzde 28,2’sini buluyor. İstihdam içerisinde yer alan 17 milyon 828 bin ücretli, maaşlı ve yevmiyeli çalışanın %36’sının (6 milyon 578 bin kişi) haftalık 50 saatten fazla çalıştığı görülmüştür (Tablo 6). Yine ücretli, maaşlı ve yevmiyeli çalışanların %65% (11 milyon 619 bin kişi) ise 41 saat ve üzeri çalışmaktadırlar.”

Kaynak:https://www.yenicaggazetesi.com.tr/yenicag-gazetesi-calisanlar-da-issizler-de-yoksullugun-pencesinde-910309h.htm