Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin uzun süredir düşüş eğiliminde olan doğurganlık hızının 1,50’nin altına düşerek 1,48 seviyesine gelmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Bu hayra alamet değil” diyerek …

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin uzun süredir düşüş eğiliminde olan doğurganlık hızının 1,50’nin altına düşerek 1,48 seviyesine gelmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Bu hayra alamet değil” diyerek, “Buraya 3’lü seviyelerden geldik. Halbuki bizim hedefimiz çok daha farklıydı. Ama şu an itibarıyla iyi bir yerde değiliz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından sonra TÜİK’in paylaştığı, “Nüfus Projeksiyonları, 2023-2100” yeniden gündem oldu.
NÜFUSÜN BİR HAYLİ DÜŞMESİ BEKLENİYOR
TÜİK’in yayımladığı raporda şu ifadelere yer verilmişti:
“Toplam doğurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 iken 2003 ve 2014 yılları arasında yenilenme seviyesi olan 2,10 seviyelerinde durağan bir seyir göstermiş, bu yıldan sonra aşırı düşüş ile 2023 yılında 1,51’e kadar gerilemiştir. Doğurganlık hızındaki bu düşüş ile bu konuda geliştirilecek politikaların olası etkileri de nüfus projeksiyonu hesaplamalarında dikkate alınmıştır.
Ana senaryoya göre nüfusumuzun 2100 yılında 77 milyonun altına düşmesi beklenmektedir
Demografik göstergelerdeki mevcut yapının devam edeceğini varsayan ana senaryoya göre, 2023 yılında 85 milyon 372 bin 377 kişi olan Türkiye nüfusunun, 2030 yılında 88 milyon 188 bin 221 kişiye, 2050 yılında ise 93 milyon 774 bin 618 kişiye ulaşması beklenmektedir.
Türkiye nüfusunun 2050’li yılların ortasına kadar artması ve sonrasında azalışa geçmesi öngörülmekte olup 2100 yılında 77 milyonun altına düşmesi beklenmektedir.
Düşük senaryoya göre nüfusumuzun 2100 yılında 55 milyonun altına düşmesi beklenmektedir
Doğurganlık göstergelerindeki hızlı düşüş eğiliminin devam edeceğini varsayan düşük senaryoya göre, Türkiye nüfusunun 2044 yılında 89 milyon 959 bin 486 kişiyle en yüksek büyüklüğe ulaşacağı tahmin edilmekte olup 2100 yılında 55 milyonun altına düşmesi beklenmektedir.
Doğurganlığı artırıcı tedbirlerin etkili olacağını varsayan yüksek senaryoya göre ise Türkiye nüfusunun 2056 yılında 100 milyonun üzerine çıkması beklenmektedir.”
BM’nin düşük ihtimalli senaryosuna göre ise nüfusun 38 milyona kadar düşmesi tahmin ediliyor.
EKONOMİK KRİZİN ETKİSİ VAR
COVİD-19 pandemisinden birçok ülke etkilenirken, bu salgından en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye geliyor. Pandemiden sonra düşüşe geçen ekonomi, izlenen siyasi politikalar ile birlikte toparlanamaz hale geldi.
GENÇLER EVLENEMİYOR
Her yıl asgari ücrete yapılan zam, alım gücünün hızla düşmesi ile birlikte etkisini hızla kaybediyor. Yaşanan bu ekonomik sıkıntılar evlenmek isteyen gençleri oldukça sıkıntıya sokuyor. Türkiye’de evlenmek isteyen gençlerin evlenememesi de doğurganlık oranını hızla düşürüyor.
Kaynak:https://www.yenicaggazetesi.com.tr/turkiyeyi-bekleyen-kotu-senaryo-ortaya-cikti-erdogan-hayra-alamet-degil-demisti-938207h.htm