Serhat Dalkılıç’ın Ego İmparatorluğu!

Erciyes Teknopark, Kayseri’nin girişimcilik ekosisteminde yıllardır başarılarıyla anılan bir kurumdu. Ancak son dönemde yaşanan gelişmeler, Teknopark’ın bu itibarlı konumunu kaybetmesine neden oluyor. Göreve geldiği günden bu yana Serhat Dalkılıç’ın yönetim tarzı, Teknopark’ı bir başarı merkezi olmaktan çıkarıp adeta “itaat merkezi”ne dönüştürdü.

Bugün Teknopark’ta konuşulanlar hiç iç açıcı değil. Yıllarını bu kuruma vermiş tecrübeli çalışanların kapı dışarı edilip, yerlerine stajyerlerin ya da yakın ilişkiler üzerinden getirilen kişilerin alınması, kurumun kalitesini her geçen gün düşürüyor. Önceki yönetimler döneminde Türkiye sıralamalarında üst basamaklarda yer alan Teknopark, bugün gerileme yaşıyorsa bunun en önemli sebebi bu yanlış yönetim anlayışıdır.

İşin en vahimi, çalışanlara uygulanan baskı ve mobbing iddialarıdır. Kamera sistemleriyle personelin adım adım takip edildiği, farklı düşünenlerin sistem dışına itildiği, yönetimle uyumlu olmayanların işten uzaklaştırıldığı konuşuluyor. Böyle bir ortamda yenilikçi fikirlerin filizlenmesini, girişimcilerin özgürce üretmesini kim nasıl bekleyebilir?

Mali konularda da çok ciddi söylentiler var: hurda satış gelirlerinin kayıtlara girmemesi, kurum aracının şahsi araç gibi kullanılması, teknoparka ait alanların kira alınmadan yakın çevreye verilmesi… Tüm bunlar, Teknopark’ın şeffaflıktan ne kadar uzaklaştığının göstergesi.

Bugün CİMER’e yapılan şikayetlerin sayısı artıyorsa, Teknopark’ın kapısından giren herkes aynı sıkıntılardan bahsediyorsa, burada bir yönetim sorunu olduğu gerçeği ortadadır. Bir kurumun başarısı, yetkilisinin egosuna değil, çalışanlarının bilgi ve emeğine dayanır. O ego ise bugün Erciyes Teknopark’ın en büyük yükü haline gelmiş durumda.