Mirası Zulüm, Siyaseti Katliam!

Mirası Zulüm, Siyaseti Katliam!
Yayınlama: 02.10.2025
Benzion Netanyahu, akademik alanda “Yahudiler ancak kendi güçleriyle var olabilir” diyordu. Oğlu Binyamin Netanyahu ise bu anlayışı devlet siyasetine dönüştürerek, İsrail’i sertlikten ödün vermeyen, çoğu zaman zulümle anılan bir çizgiye oturttu. Bugün Filistin halkının yaşadığı ağır insani dram, Netanyahu’nun politikalarının sadece siyasi değil, ideolojik bir mirasın sonucu olduğunu ortaya koyuyor.

Netanyahu’nun Siyasetinde Babasının Gölgesi: Tavizsiz Miras, Bitmeyen Zulüm!


İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yıllardır sürdürdüğü tavizsiz ve sert politikalarıyla dikkat çekiyor. Ancak bu çizginin kökleri yalnızca günümüz gelişmelerinde değil, babası Benzion Netanyahu’nun ideolojik mirasında yatıyor.

Tarihçi Bir Baba, Sert Bir İdeoloji

1910’da Polonya’da doğan ve ABD’de akademisyenlik yapan Benzion Netanyahu, Yahudi tarihini zulüm ve dışlanma üzerinden okuyan bir tarihçiydi. Engizisyon dönemini ele aldığı “The Origins of the Inquisition in Fifteenth Century Spain” adlı eserinde Yahudilerin sadece dinleri değil, kimlikleri nedeniyle de hedef alındığını savundu. Ona göre Yahudiler ancak kendi güçleriyle ayakta kalabilirdi. Bu düşünce, Revizyonist Siyonizm ile birleştiğinde “tavizsiz milliyetçilik” anlayışına dönüştü.

Oğul Netanyahu’da Yansıyan Sertlik

Benzion’un ideolojik mirası, oğlunun siyasetine birebir yansıdı. Binyamin Netanyahu, başbakanlık kariyeri boyunca “İsrail sürekli varoluşsal tehdit altında” söylemini işledi. Bu yaklaşım, Filistin halkına karşı yıllardır süren kuşatma, abluka ve askeri operasyonların da meşruiyet zemini olarak kullanıldı.

Filistin’de işgaller, yerleşim yerlerinin genişletilmesi, sivillere yönelik saldırılar ve Gazze’de uygulanan ağır abluka, Netanyahu’nun babasından miras aldığı “güç kullanmadan hayatta kalamayız” anlayışının sahadaki sonuçları olarak görülüyor.

Zulmün Gölgesinde Bir Siyaset

Uluslararası toplumun sert eleştirilerine rağmen Netanyahu hükümetleri, Filistinlilerin yaşam alanlarını daraltmaya, binlerce sivilin hayatını kaybettiği operasyonlara imza atmaya devam etti. Bu tavır, sadece güvenlik politikası değil; aynı zamanda Filistin halkının sistematik biçimde baskı, zulüm ve katliamlarla karşı karşıya kalmasına yol açan ideolojik bir sürekliliğin ürünü.

Babadan Oğula Uzanan Tavizsiz Çizgi

Benzion Netanyahu, akademik alanda “Yahudiler ancak kendi güçleriyle var olabilir” diyordu. Oğlu Binyamin Netanyahu ise bu anlayışı devlet siyasetine dönüştürerek, İsrail’i sertlikten ödün vermeyen, çoğu zaman zulümle anılan bir çizgiye oturttu. Bugün Filistin halkının yaşadığı ağır insani dram, Netanyahu’nun politikalarının sadece siyasi değil, ideolojik bir mirasın sonucu olduğunu ortaya koyuyor.