Kayseri’nin Tarihinde Kadın Valiler: Unutulmuş İki Güçlü İsim
Kayseri, yalnızca sanayisiyle ve tarihi dokusuyla değil, geçmişte kadınların yönetime damga vurduğu örneklerle de dikkat çeken bir şehir. Anadolu’nun kalbinde yer alan bu kentte, özellikle beylikler döneminde iki kadın, devlet yönetiminin başına geçmiş ve iz bırakmıştır: Doğa Hatun ve Mısır Hatun.
Doğa Hatun: Sessiz Gücün Yükselişi
14. yüzyıl ortalarında Kayseri’de yönetici olan Doğa Hatun, zor bir dönemde şehri ayakta tutmayı başarmış bir kadındı. Sadece bir yöneticiden fazlası olan Doğa Hatun, şehirde kamu düzenini sağlamış, kervan yollarının güvenliğini temin etmiş ve ihtiyaç sahipleri için vakıf eserleri inşa ettirmişti. O dönemde kadının toplumdaki yeri düşünüldüğünde, onun üstlendiği rolün ne kadar çarpıcı olduğu daha iyi anlaşılır.
Mısır Hatun: Diplomasi ve Hayırseverlik
15. yüzyılda Kayseri’ye kadın eli değdiren bir diğer önemli isim ise Mısır Hatun oldu. Halk arasında bu adla anılsa da, onun asıl mirası yöneticiliği kadar sosyal hizmetler alanındaki katkılarıydı. Eğitim yapıları, vakıf mülkleri ve şehir halkına yönelik yardımlarla anılan Mısır Hatun, Kayseri’de kadınların sadece ev değil, devlet işlerinde de söz sahibi olabileceğinin bir sembolüydü.
Sessizce Yazılmış Büyük Bir Miras
Bu iki kadın vali, Kayseri’nin geçmişine sessiz ama güçlü bir imza attı. Ne yazık ki tarih kitaplarında hak ettikleri yeri bulamamış bu isimler, bugün hâlâ bazı yapıların arkasındaki görünmeyen sahipler olarak anılıyor.
Onlar sadece yönetici değil; aynı zamanda halkın içinde yaşayan, üreten, koruyan ve vakıf kültürüyle toplumu ayakta tutan örnek şahsiyetlerdi. Kayseri’nin taşlarında onların ayak izleri, vakıf yapılarında ise hayır duaları hâlâ yaşıyor.