Açılım komisyonunda skandal talepler: Özerklik, anadil, umut hakkı, etkin pişmanlık

Meclis’te açılım süreci kapsamında kurulan araştırma komisyonunun 13. toplantısında hukukçular dinlendi. Anadilde eğitim, yerel yönetimlerde özerklik, etkin pişmanlık ve umut hakkı talepleri gündeme taşındı.

Yayınlama: 03.10.2025 08:08
A+
A-

Açılım süreci kapsamında Meclis’te kurulan araştırma komisyonunda dün hukukçular dinlendi. Prof. Dr. Abdurrahman Eren, komisyonda yaptığı konuşmada “anadil” ve “özerklik” vurgusu yaptı. Eren, ayrıca “İdari özerklik ilkesi bağlamında yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için düzenlemeler yapılmalı” dedi.

Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, Anayasa’nın 42’inci maddesinde anadili yasaklayan hükmün kaldırılmasını önerdi. Akademisyen İlhan Üzülmez de çözüm sürecine özgü etkin pişmanlık düzenlemesi önerirken, Prof. Dr. Bahri Öztürk de umut hakkının mutlaka teslim edilmesi gerektiğini savundu.

Yeni açılım süreci kapsamında Meclis’te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” dün TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında toplandı. TBMM Tören Salonu’nda gerçekleştirilen 13. toplantının birinci oturumunda, Hukukçular Derneği, Türk Hukuk Enstitüsü, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği (SODAD) ve Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) temsilcileri dinlendi.

Komisyon, ikinci oturumda ise Prof. Dr. Abdurrahman Eren, Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, Prof. Dr. İlhan Üzülmez, Prof. Dr. Mahmut Koca ve Prof. Dr. Bahri Öztürk’ün öneri ve görüşlerini alındı.

‘DİNLEME FASLININ SONUNA GELİNDİ’

Oturumu açan Kurtulmuş, artık dinleme faslının sonuna doğru gelindiğini dile getirerek görüşlerini komisyonla ve komisyon marifetiyle milletle paylaşan değerli sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine, öğretim üyelerine ve uzmanlara teşekkür etti. Kurtulmuş, “Ümit ederim ki en kısa süre içerisinde konuşmalarımızı, dinlemelerimizi, müzakerelerimizi tamamlayarak burada, bundan sonraki süreçle ilgili gerekli olan tedbirlerin, atılacak olan adımların çerçevesini çizen çok kapsamlı bir çerçeve raporu ortaya koyarak TBMM’nin bu konularda çalışma yapmasını sağlamak üzere, tavsiyelerimizi Genel Kurula iletiriz” diye konuştu.

‘CUMHURİYETİN İLK YILLARINDAN BERİ VATANDAŞLAR KENDİNİ AİT HİSSETMİYOR’

Hukukçular Derneği Başkanı Mehmet Melih Gülseren, süreci tam desteklediklerini belirterek, bu süreçte şehit aileleri ve gazilerin incitilmemesi gerektiğini söyledi. Gülseren, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana demokrasinin tüm vatandaşların kendini ait hissettiği bir yönetim aracı olamadığını iddia etti.

Darbeler ve askeri vesayet rejiminin yıkıcı uygulamalarının devlet ile millet arasındaki birliği uzun süre engellediğini savunan Gülseren, statükocu yaklaşımlar ve ideolojik dayatmaların toplumsal kırılmalara yol açtığını söyledi.

ÖZERKLİK VURGUSU

HÜDA PAR’ın 13-14 Eylül’de gerçekleştirdiği “Toplumsal mutabakat arayışı ve yeni anayasa” çalıştayında konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Abdurrahman Eren, komisyonda yaptığı konuşmada taleplerini şöyle sıraladı:

“ – Siyasi partiler kanunu yenilenmeli.

– Kayyum uygulaması sona ermeli.

– Anadili konusunda düzenlemeler yapılmalı.

– Toplantı gösteri yürüyüşleri kanununda iyileştirmeler yapılmalı.

– Cezaevlerinde, mahkumların temel hakları bağlamında iyileştirmeler yapılmalı.

– İdari özerklik ilkesi bağlamında yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için düzenlemeler yapılmalı.

ANAYASANIN 42. MADDESİNİ HEDEF ALDI

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 2007’deki “Türksüz” anayasa çalışmasına katılan Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem ise Kürt meselesi ile Anayasa arasında doğrudan bağlantı olduğunu söyledi. Mevcut anayasanın çözümsüzlüğün önündeki etkenlerden biri olduğunu savundu. Anadil ile ilgili çalışmalar yapılması gerektiğini söyleyen Erdem, anadil ile ilgili üç farklı düzenleme önerdi. Önerilerden biri Anayasa’nın 42’inci maddesinde anadili yasaklayan hükmün kaldırılmasına ilişkindi.

ETKİN PİŞMANLIK VURGUSU

Akademisyen İlhan Üzülmez de çözüm sürecine özgü etkin pişmanlık düzenlemesi önerdi. Üzülmez, sürece özgü hukuki düzenlemelerden yararlanacak kişilerin siyasi faaliyet yürütülmesinin önüne geçilmesi gerektiğini öne sürdü. Toplumda, “PKK ile iltisaklı olan kişilerin algılandığı” algısının oluşmasını sağlayacak düzenlemelerden kaçınılması gerektiğini söyleyen Üzülmez, önerilerini “etkin pişmanlık ve denetim” ifadesiyle özetledi.

‘UMUT HAKKI ÖNERİSİ MUTLAKA TESLİM EDİLMELİ’

Prof. Dr. Bahri Öztürk de umut hakkı uygulamasına değindi. Umut hakkının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını bitiren kişinin durumunun bir komisyon tarafından değerlendirilmesi uygulaması olduğunu söyleyen Öztürk, umut hakkının mutlaka teslim edilmesi gerektiğini savundu.

‘PİŞMAN DEĞİLLER, SİYASET YAPMA TALEPLERİ VAR’

Konuşmacıların sözleri tamamlanınca Kurtulmuş, değerlendirme yapmaları üzere milletvekillerine söz verdi. DEM Parti milletvekili Meral Danış Beştaş, önerilerde etkin pişmanlık yasasına vurgu yapılmasının süreçle uyumlu olmadığını söyledi. Beştaş, “Zaten pişmanlık yasası var. Örgüt üyeleri pişman olup dönselerdi bugün çatışma sona ererdi” dedi. Beştaş, “‘Pişman olsunlar, gelsinler’, ‘En çok nasıl içeride tutarız, nasıl incitiriz’ zihniyetinden ziyade siyaset yapma talepleri var. Dünyanın her yerinde de bu böyle olmuş” ifadelerini kullandı. Beştaş, meselenin pişman olup olmama parantezinin meseleyi çok geri bir noktaya taşıyacağını savundu.

MHP’DEN DEM PARTİ’YE VETO: ‘YASALAŞMANIN VAKTİ GELMEDİ’

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da “Misafirlerimizin her fikrini kabul edecek değiliz. Bazı fikirlerini kabul ederiz bazılarını etmeyiz. Nezaketle dinledik. DEM Parti de öyle, yanlış anlaşılmasın. Ama bu tartışmaların henüz vakti gelmedi. Uygulanacak kanun maddeleri ile ilgili, infaz düzenlemesi ile ilgili, ceza kanunu ile ilgili tartışmaların henüz vakti gelmedi. Çünkü bu görüşmeler tamamlanmadı. Ama fazla da uzamasın diyorum” diye konuştu.

KURTULMUŞ’TAN ‘TOPLUMSAL RIZA’ VURGUSU

Konuşmaların tamamlanmasının ardından Numan Kurtulmuş, “Eşzamanlı olarak pek çok konuyu tartışıyor vaziyetteyiz, bu tartışmalar devam ettikçe de toplumsal rızanın arttığını görüyoruz. En kısa zamanda da hiç şüphesiz bunu başarıyla sonuçlandıracağız bunun için canla başla gayretle mücadele ediyoruz” dedi. Kurtulmuş, bir sonraki toplantının 8 Ekim Çarşamba günü yapılacağını söyleyerek toplantıyı sonlandırdı.

Kaynak:https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/acilim-komisyonunda-skandal-talepler-ozerklik-anadil-umut-hakki-etkin-pismanlik-2440272