Plastik şişeler ve yüksek tansiyon desek! Ne alaka demeyin!

Örneğin, Avusturya’daki Danube Özel Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Johanna Fischer liderliğinde yapılan ve Microplastics dergisinde yayınlanan çalışmalardan birinde, mikroplastiklerin kardiyovasküler sistem üzerinde olumsuz etkileri olduğu bulundu, diye yazıyor.

Mikroplastikler, yani plastik ürünlerin parçalanmasıyla oluşan 5 milimetreden küçük parçacıklar, yiyeceklere, suya ve havaya karışıyor. Bu parçacıklara plasenta ve kan dolaşımı da dahil olmak üzere insan dokularında da rastlandı. Bunların varlığı, iltihaplanma ve hormonal dengesizlikle olası bağlantısı nedeniyle bilim insanları arasında endişelere yol açmıştır.

Yapılan son araştırmada mikroplastiklerle yüksek tansiyon arasında bir bağlantı olduğu ortaya çıktı. Çalışmada, sekiz sağlıklı yetişkine bir ay boyunca sadece musluk suyu içmeleri, şişelenmiş içeceklerden uzak durmaları söylendi. Çalışmanın başında, ortasında ve sonunda yapılan kan basıncı ölçümlerinde kadınlarda diyastolik kan basıncında anlamlı bir azalma görüldü. Erkeklerde benzer değişiklikler gözlenmemiş olsa da, erkek katılımcı sayısının sınırlı olması (üç), kesin sonuçlara varmak için daha büyük bir takip örneğine ihtiyaç olduğunu düşündürmektedir.

Bu ön sonuçlar, plastik maruziyetinin azalması ile kardiyovasküler sağlığın iyileşmesi arasında bir bağlantı olduğunu düşündürmektedir. Dr. Fisher, kandaki mikroplastik seviyelerini ölçmek ve kan basıncı üzerindeki potansiyel etkilerini daha fazla araştırmak için daha geniş çalışmalara ihtiyaç olduğunu söylüyor.

KALP KRİZİ RİSKİ 4 BUÇUK KAT FAZLA

Bilim insanları ayrıca endarterektomi geçiren 257 kişinin karotis atardamarlarındaki plakları da inceledi. Araştırmacılar, plakların yüzde 58’inde mikroplastik buldular. Mikroplastik bulunan kişilerin kalp krizi veya felç geçirme riskinin mikroplastik bulunmayan kişilere göre 4,5 kat daha fazla olduğu belirtildi.

Yapılan araştırmalarda akciğer, karaciğer ve böbrekler de dahil olmak üzere çeşitli insan dokularında mikroplastiklere rastlandığı belirtiliyor. Kan-beyin bariyeri gibi biyolojik engelleri aşabilme yetenekleri nörotoksik etkiler konusunda endişelere yol açıyor. Ayrıca mikroplastikler genellikle endokrin bozucu özelliklere sahip olduğu bilinen ve üreme ve metabolik zararlara yol açabilen ftalatlar ve bisfenol A (BPA) gibi kimyasal katkı maddeleri içerir.

Bilim insanları, mikroplastiklerin potansiyel sağlık etkileri göz önüne alındığında, maruziyetin azaltılmasını öneriyor. Bunu yapmanın en basit yolu, yiyecek ve içecekleri saklamak için cam veya paslanmaz çelik kaplar kullanmak ve plastik ambalaj kullanımını en aza indirmektir. Ayrıca, yapılan araştırmalar, musluk suyunun kaynatılıp filtrelenmesiyle nano ve mikroplastiklerin %90’ına kadarının giderildiğini, bunun da vücuda alımını azaltmak için pratik bir yaklaşım olduğunu gösteriyor.

Kaynak:https://halktv.com.tr/yasam/plastik-siseler-ve-yuksek-tansiyon-desek-ne-alaka-demeyin-925979h