itirafçı olduktan sonra denetimli olarak serbest bırakılan İBB operasyonunun ana itirafçısı Aziz İhsan Aktaş’ın ocak ayındaki ilk operasyon sonrasında jet hızıyla yeni bir şirket kurup konkordatodaki şirketlerinden oraya yüklü miktarda para aktardığı tespit edildi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Aziz İhsan Aktaş’ın nasıl iftiracı yapıldığını ve iftiracı yapılırken neler verildiğini açıkça ortaya koyacağız. Konumuzun başlığı: Aziz İhsan Aktaş Para Tahliye Koridoru.’ Aziz İhsan Aktaş, şirketlerinden paraları bir koridor açmış ve bu koridorla aile içine taşımış. Ne zaman taşımış? Şirketleri konkordatoda iken, kendisi cezaevindeyken. Düşünebiliyor musunuz? Onlarca şirketi var. Konkordato ilan edilmiş. Bu kişi suç örgütü kurmak, rüşvet, kara para aklamak, her türlü iddia ile tutuklanmış ve bu kişi o sırada paralarını kaçırma derdine düşmüş” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM’de gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. Emir, şöyle konuştu:
“Türkiye, 19 Mart darbesi ile milli iradeye yapılan, seçilmiş belediye başkanlarımıza yapılan, 15 milyon 500 bin vatandaşımızın oyu ile cumhurbaşkanı adayımız olan Ekrem İmamoğlu’na yapılan darbe sonrasında ağır hukuksuzlukların yaşandığı ve siyasetin adliyelerde, savcılar eliyle, mahkemelerde, iddianamelerle ve iftiralarla dizayn edilmeye çalışıldığı bir sürecin içerisinden geçiyor. Biz haklılığımızı anlatmaya çalıştıkça, iddiaların boşluğunu ortaya koydukça, atılı iftiraların altında hiçbir somut delil olmadığını ispatladıkça çaresizce sesimizi kısmaya çalışıyorlar. Bizi susturmaya çalışıyorlar ve bir algı operasyonuyla, bizim seçilmiş belediye başkanlarımızı zan altında bırakmaya, karalamaya ve bunun üzerinden de Cumhurbaşkanlığı koltuğuna sahip çıkmaya çalışıyorlar. Ama gerçekler eninde sonunda ortaya çıkacak. Biz asla susmayacağız, asla bir kelime bile eksik söylemeyeceğiz ve eninde sonunda 19 Mart darbesini kimin tasarladığı, kimin talimatıyla başlatıldığı; önce ‘İmamoğlu’nu, belediye başkanlarını hapse koyalım, delilleri nasılsa buluruz’ dedikleri, delil bulamadıkça aldıkları iş adamlarına tehditle ve binbirün gibi ortaya çıkıyor.
“BU KORİDORLA AİLE İÇİNE TAŞIMIŞ”
Bugün sizlerle bunun bir yönünü daha paylaşacağım arkadaşlar. Aziz İhsan Aktaş’ın nasıl iftiracı yapıldığını ve iftiracı yapılırken neler verildiğini açıkça ortaya koyacağız. Konumuzun başlığı: ‘Aktaş Para Tahliye Koridoru.’ Aziz İhsan Aktaş, şirketlerinden paraları bir koridor açmış ve bu koridorla aile içine taşımış. Ne zaman taşımış? Şirketleri konkordatoda iken, kendisi cezaevindeyken. Düşünebiliyor musunuz? Onlarca şirketi var. Konkordato ilan edilmiş. Bu kişi suç örgütü kurmak, rüşvet, kara para aklamak, her türlü iddia ile tutuklanmış ve bu kişi o sırada paralarını kaçırma derdine düşmüş. Birileri demiş ki: ‘Aziz İhsan Aktaş, sen rahat ol. Sen bizim dediklerimizi yap, bizim söylediklerimizi söyle, bizim atacağın iftiraları, söylediğimiz iftiraları gerçekmiş gibi anlat. Gerisine karışma. Biz seni hem serbest bırakırız hem de paralarına kavuşursun.’ demişler.
“SAHİBİ AKTAŞ’IN YAKINI”
Bakın, 13 Ocak 2025’te Aziz İhsan Aktaş operasyon başlıyor ve tutuklanıyor. Tutuklanıyor ama 24 Ocak 2025’te yani 11 gün sonra bir şirket kuruluyor. Şirketin adı ‘EMR.’ EMR şirketinin Sicil Gazetesi elimizde. Bu şirketin sahibi Muhammed Emir Aktaş, Aziz İhsan Aktaş’ın yakını. Peki, bu şirketin sermayesi ne kadar? Şirketin sermayesi 250 binliracık. Alelacele 250 bin 000 liralık bir şirket kurdur yakınına. O kadar da özensiz ki şirketin adresi Barbaros Mahallesi’ndeki adresi, Aziz İhsan Aktaş’ın daha önceki şirketlerinin adresi. Yani bu şirketin Aziz İhsan Aktaş’ın olduğuna dönük hiçbir şüphe yok. Adres burada. Peki bu şirket ne yapacak? Bu EMR şirketi ne yapacak? Naylon fatura düzenliyor, arkadaşlar. Alınmamış, olmamış hizmetleri var gibi gösteriyor. Aziz İhsan Aktaş’ın şirketleri konkordato’da o sırada. Konkordato, komiserin denetiminde ve mahkemenin gözetiminde iken ‘Villa Lokusa‘ onu birazdan söyleyeceğim, en önemli şirketi ‘Bilginay Temizlik’, ‘İçkale Sosyal Hizmetler.’ Bir sürü şirketi var. Bu şirketlerle EMR’ye fatura kesmiş. Oradan para almış. Hiçbir hizmet yapmadı. Peki, bu paralar ne kadar, arkadaşlar? Mart, Nisan, Mayıs, Haziran arasında söz konusu paranın miktarı 206 milyar lira. Aziz İhsan Aktaş’ın şirketinin içinden almış, kendi cebine koymuş. Bu şirketlere de naylon fatura kesmiş. Peki, biz bunu nereden biliyoruz? Deliller elimizde. Hepsi elimizde. Maliye Bakanlığı çıkacak, diyecek ki: ‘Yok Murat Emir, sen yalan söylüyorsun.’ Hepsi elimizde. Peki, EMR’de kaldı paralar. EMR’de kalsın mı? Hayır, kalmasın. Başka bir şirkete aktarın. Nereye aktaralım? ‘Sanart’a aktaralım. ‘Sanart’a aktarmışlar. Ne kadar? 188 milyar TL. Çünkü burada bir KDV yükü oluşuyor.
“AZİZ İHSAN AKTAŞ VERGİ ÖDEMEKTEN NEFRET EDİYOR”
Aziz İhsan Aktaş vergi ödemekten nefret ediyor. Hiç sevmiyor. Hatta yakın çevresine bu para koridoru dolayısıyla çok vergi verdiğini, ’10 yıldır vermediğim vergiyi 3 ayda vermek zorunda kaldım’ dediğini ben biliyorum. Ben biliyorum. Buna sonra geleceğiz, bu Sanart kimin biliyor musunuz? Bu Sanart, Fatih Aktaş’ın, yani İhsan Aktaş’ın oğlunun. Onun da belgesi burada. Adam içeride tutuklu. Bir yandan bizim belediye başkanlarımıza bir sürü iftira atıyor. O arada da paralarına kavuşuyor. Kim seyrediyor? Konkordato komiseri, mahkeme seyrediyor. Yani Saray seyrediyor. Yani İstanbul Başsavcılığı seyrediyor.
Şimdi Aziz İhsan Aktaş tutuklandı. İftiracı olurken iki şey aldı, arkadaşlar. Bir şey almadı: sadece özgürlüğüne kavuşmadı, aynı zamanda paralarına da kavuştu. İşte özgürlüğüne kavuştuğunu biliyoruz. 700 yılla yargılanıp şu anda yurt dışı yasağı bile olmadığını biliyoruz. Ev hapsi bile yok. Ama buna rağmen paralarına kavuşmuş. Bizdeki belgeler Haziran’a kadar. Sonrasında 206 milyarın çok daha fazla para transfer edildiğini de biliyoruz. Ama şu ana kadar belgelediğimiz bu kadar. Yani yaklaşık 1 trilyon liralık bir para transferinden bahsediyoruz, arkadaşlar. 1 trilyon. Haziran’a kadar 206 milyar liralık bir transfer. Konkordato’daki şirketlerden alınmış ve Fatih Aktaş’ın yani oğlunun cebine girmiş. Bunu basit bir ihmal yani ‘buradaki konkordato komiseri görmemiş, mahkeme fark etmemiş, bu şirketlerin içerisinde paralar gelmiş tekrar ceplerine girmiş’ şeklinde değerlendiremeyiz. Bunun içerisinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da var. Bu pazarlık birlikte yapıldı. Aziz İhsan Aktaş’a dendi ki: ‘Arkadaş, sen eğer özgürlüğüne kavuşmak istiyorsan yetmez, aynı zamanda parana kavuşmak istiyorsan bu iftiraları atacaksın.’
Şimdi biz bunların iftira olduğunu, böylesine iftiralı bir sürecin, hiç kimsenin suçlanamayacağını, hiçbir somut delil olmadan hüküm kurulamayacağını; rüşvetin, irtikabın, görevi kötüye kullanmanın, sebepsiz zenginleşmenin somut deliller gerektirdiğini her gün söylüyoruz. Ve bunların hiçbirinin olmadığını o paçavraya dönmüş iddianameden hepiniz gördünüz. Bomboş bir iddianame. İçerisinde delil yok. İftiralar var sadece. İşte iftiralar böyle, rüşvetler elde ediliyor. İftiralar boşuna elde edilmiyor. Adama diyorlar ki: ‘Merak etme, sen parana kavuşacaksın.’ Ve kavuşuyor. Ve bu sayede iftira atıyor.
“YOLUN SONUNA GELDİNİZ”
İddianamenin boş olduğu ortaya çıktıkça, gerçekleri gizlemeye ve İstanbul İddianamesi web sitelerimizi engellemeye kadar gidiyorlar. Ama gerçekleri ne kadar engelleyeceksiniz? Güneşi ne kadar balçıkla sıvayacaksınız? Bu yalana ne kadar devam edeceksiniz? Bu darbeyi nereye kadar sürdüreceksiniz? Yolun sonuna geldiniz. Artık bu tehlikeli ve Türkiye’yi gerçekten çok geriye götüren, Türkiye’yi içinden çıkılmaz sorunların içerisine iten bu darbeden vazgeçin. Biz adalet istiyoruz. Biz hukuk istiyoruz. Biz adil yargılanma istiyoruz. Biz tutuksuz yargılanma istiyoruz. Bir de bir şey daha istiyoruz, arkadaşlar. Yeri gelmişken söyleyelim. İlk günden beri arkadaşlarımız masum olduklarını, iddianame beklediklerini ve bu yargılamaların kamuoyu gözü önünde olması gerektiğini söylediler. Biz de söyledik. Ama günün birinde, Haziran ayında Sayın Bahçeli, birçok konuda Cumhur İttifakı’nın sözcüsü olduğu için, ‘Duruşmalar TRT ekranlarından yayınlansın’ dedi. Ve biz o gün, daha o gün mayıs ayında, üç grup başkanvekili imzası ile şu kanun teklifini verdik. Bu kanun teklifi şunu öneriyor: Ceza Muhakemesi Usul Kanunu’nun 183. maddesine bir ek yapalım ve diyelim ki ‘söz konusu sanıklar seçilmiş kişilerse ve onların iradeleri uygunsa, bu duruşmaları TRT yayınlasın, internette yayınlansın ve diğer kanalların da alabilmesi için teknik altyapıyı oluştursun’ diyoruz. Açıkça. İşte bizim kanun teklifimiz burada.
Şimdi Mayıs-Kasım, 6 ay geçmiş. Tık yok. 6 ay geçti, tık yok. Sizi sözünüzün arkasında durmaya davet ediyorum Sayın Bahçeli. Eğer güveniyorsanız, inanıyorsanız, yargılama halkın gözü önünde olsun diyorsanız; gerçekten burada seçilmiş belediye başkanlarını, yüzlerce arkadaşımızı cezaevinde aylarca tutmak için yeterli sebep var diyorsanız, Hodri Meydan. İşte kanun teklifi hazır. 6 aydır bekliyor. Neyi bekliyorsunuz siz varsa cesaretiniz, gelin TRT’den yayınlayalım. Diğer kanallar TRT’den görüntüleri alabilsinler ve Türkiye artık şu iddianame, iddia, iftira, mahkeme girdabından çıksın. Biz siyaset yapmak istiyoruz. Onlar siyaseti yapamadıkları için, halktan koptukları için, pahalılık, yoksulluk, işsizlik, umutsuzluk gibi sorunları konuşamadıkları için siyaseti birkaç savcı ve birkaç iftira üzerinden dizayn etmeye çalışıyorlar. Ama bilsinler ki bu milletin vicdanı ve feraseti buna asla izin vermeyecektir.”
MURAT EMİR: SAVCILIK VE MALİYE ÇIKSIN YALANLASIN
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada itirafçı Aktaş’ın şirketinde yapılan işlemleri paylaşarak şunları söyledi:
”Kadrolu iftiracı Aziz İhsan Aktaş, cezaevindeyken kurdurduğu ve konkordato ilan ettiği şirketler üzerinden yüz milyonları sistemden kaçırdı.
Belgeler ve faturalar elimizde.
Meydan okuyorum:
Savcılık ve Maliye ya çıksın yalanlasın ya da gereğini yapsın.
Hodri meydan!”
Kadrolu iftiracı Aziz İhsan Aktaş, cezaevindeyken kurdurduğu ve konkordato ilan ettiği şirketler üzerinden yüz milyonları sistemden kaçırdı.
Belgeler ve faturalar elimizde.
Meydan okuyorum:
Savcılık ve Maliye ya çıksın yalanlasın ya da gereğini yapsın.
Hodri meydan! pic.twitter.com/EI2Q2dbB7i
— Murat Emir (@muratemirchp) November 17, 2025
Kaynak:https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/itirafci-aziz-ihsan-aktas-belediyelere-operasyondan-sonra-milyonlarca-lira-kacirmis-2453484