CHP lideri Özgür Özel: Son bir ayda şehit olan 25 askerimizden 23’ü Pençe-Kilit operasyon bölgesinden

CHP lideri Özgür Özel, “‘Bunun sonu gelmeyecek mi?’ diyenlere vatan haini muamelesi yapmak kolay. Hadi attığınız imzalar durdursaydı şehitleri. O yüzden soruları sormaya ve sorumluların arkasına dizilmeye, hak aramaya devam edeceğiz. Evlatlarımızın kanı yerde kalmayacak diyorsunuz, evlatlarımızın kanının üzerine15 gün sonra silah arkadaşlarının kanı dökülüyor. Biz evlatlarımızın kanı yerde kalmasın demek yerine artık evlatlarımızın kanı akmasın diyoruz” dedi. Özel, Pençe-Kilit operasyon bölgesi ile ilgili olarak da, “İktidar partisi uyarıları dinlemek, önlem almak yerine sanki alışılmış bu haberlerde ezberlerini tekrar etmeye devam ettiler. Son bir ayda şehit olan 25 askerimizden 23’ü Pençe-Kilit operasyon bölgesinden” ifadelerini kullandı.

Özel, şunları söyledi:

“Dün Pençe-Kilit operasyon bölgesinden gelen ve tüm milletimizi talihsiz bir acıya boğan haberlerle sarsıldık, kahrolduk. Üs bölgesine PKK tarafından gerçekleştirilen sızma girişimiyle 9 vatan evladımızı kaybettik. Uzman çavuşlarımız, sözleşmeli erlerimiz şehit oldular. Bir kez daha Allahtan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar, milletimize ve ailelere başsağlığı diliyoruz. Son bir ayda 25 askerimiz şehit düştü. 25 haneye ateş düştü. Her gelen şehit haberinden sonra lanetledik, kınadık, Allah’tan rahmet diledik. İktidar partisi uyarıları dinlemek, önlem almak yerine sanki alışılmış bu haberlerde ezberlerini tekrar etmeye devam ettiler. Son bir ayda şehit olan 25 askerimizden 23’ü Pençe-Kilit operasyon bölgesinden. Kasım, aralık ve ocak aylarında aynı üs bölgesine 3 saldırı oldu ve toplam 19 şehidimiz var o üs bölgesinden.

“SORULARIMIZA 18 GÜNDÜR YANIT ALAMADIK”

Şimdi hatırlatmak gerekiyor, 23-24 Aralık’ta Pençe Kilit’te birer gün arayla 12 şehit verdik. Biz CHP olarak o tarihlerde Meclis’in bilgilendirilmesini, milli yas ilan edilmesini istedik. Bölgedeki askerlerin can sağlığının sağlanması için her türlü adımın atılmasını istedik.

Sağlık desteği ve tıbbi müdahale için imkanlar yeterli mi? ‘Askeri hastanelerin kapatılmasının bu zafiyetteki payı nedir?’ diye sorduk. Önceden her timde bulunan askeri doktorlar yerine şimdi o doktorların bulunmaması, ihtiyaç olduğu zaman sivil doktor görevlendirilmesi altın saat uygulamasında nasıl zafiyet yaratıyor biz bunu özellikle sorduk. Biz bu sorulara 18 gündür tek yanıt alamadık.

“O GÜN ATILAN İMZALAR DÜN AKŞAMKİ ŞEHİTLERE MANİ OLDU MU?”

Sorumluları meşrulaştırmamak için onların peşine dizilmedik, onlarla aynı metne imza atmadık. Aynı metnin altında sorumlularla buluşup onların sorumluluğunu hafifletme oyununa gelmedik. O gece biz kendi bildirimizi kaleme aldık ve yayınladık. Bize neden imza atmıyorsun diyenlere; biz Gara’da da imza atmadık, siz de atmamıştınız. Ne değişti diye de sorduk. Şimdi de soruyoruz, o gün imza attınız. Kendi bildirisini imzalayan ve kendi bildirisinde ortak bildiriye göre çok daha net ve sert bir şekilde terörü lanetleyen ortak bildiri kınamakla yetinirken lanetleyen CHP’ye sanki terör örgütünü koruyormuşçasına muamele yapacak kadar hadsizleştiniz, utanmaz davrandınız ve provoke ettiğiniz, görevlendirdiğiniz birtakım yandaşlarınızı sosyal medyada hatta kutsal ibadethanemizde, camiide üzerimize saldınız. Peki şimdi ne oldu? O gün atılan imzalar dün akşamki şehitlere mani oldu mu? O gün cevapsız bırakılan sorular cevaplanaydı, bahsettiğimiz eksikler giderileydi birbirinin tıpatıp aynısı bu olay olur muydu?

“BİZ EVLATLARIMIZIN KANI YERDE KALMASIN DEMEK YERİNE ARTIK EVLATLARIMIZIN KANI AKMASIN DİYORUZ”

‘Bunun sonu gelmeyecek mi?’ diyenlere vatan haini muamelesi yapmak kolay. Hadi attığınız imzalar durdursaydı şehitleri. O yüzden soruları sormaya ve sorumluların arkasına dizilmeye, hak aramaya devam edeceğiz. Evlatlarımızın kanı yerde kalmayacak diyorsunuz, evlatlarımızın kanının üzerine 15 gün sonra silah arkadaşlarının kanı dökülüyor. Biz evlatlarımızın kanı yerde kalmasın demek yerine artık evlatlarımızın kanı akmasın diyoruz. Bunun için de tedbir alın, akılcı olun diyoruz. O üs bölgesinde kalınacaksa güvenlik tedbirleri tam alınacak. Alınamayacaksa o evlatlar orada feda edilmeyecek diyoruz. Sırça köşklerinde oturup, konforlu kaloriferli evlerinden tweet atmakla önüne gelene terörist demekle olmuyor. -14 derecede can veriyor o çocuklar. Onların piriket evlerdeki ana babalarının yüreğine ateş düşüyor.

“KAYMAKAM ACI HABERİ ÇADIRDA VERİYOR AMA GÜVENLİK TOPLANTISI SARAYDA YAPILIYOR”

Kahramanmaraş şehidi Müslüm Özdemir’in ailesinin durumunu, suç üstü yakalanmış iktidarın yalan telaşını bir kez daha herkese göstermeyi borç biliyorum. Bakın Özdemir’in ailesi, bu çadır bir sene sonra evini vereceğim diye oyunu alan Recep Tayyip Erdoğan’ın kandırdıklarının içinde bulunduğu durum… Milyonlarca kişi var böyle. Geliyor, çadırı bayraklıyorlar. Sosyal medyada bu haberler çıkınca yalanlatıyorlar. Sonra Mehmet Özhaseki bugün kendi valisini yalanlıyor. Koyteyner vermiştik, ısınma gerekçesiyle çadıra geçmişler, konteynerı da depo olarak kullanıyorlar diyor. Ev yok, konteyner var, konteyner buz gibi mecburen çadırın içini ısıtarak çadıra geçen bir şehit ailesi… Hemen diyorlar ki dezenformasyondur. Oysaki herkes gerçeği biliyor ve nihayetinde kendi bakanları Özhaseki de durumu açıklıkla ifade eden paylaşımını yapmış. Kaymakam gidiyor, acı haberi çadırda veriyor ama güvenlik toplantısı sarayda yapılıyor. Acılar çadırlarda, sıvasız evlerde, camsız evlerde, cam yerine naylon çekilmiş pencereli soğuk evlerde çekiliyor.

“ÜLKEYİ BU DURUMA, ACILARA SÜRÜKLEYİP SORUMLULARIN ARKASINA GEÇMEK MİLLİYETÇİLİK DEĞİLDİR”

İktidar artık sorumluluğunu gizlemeyecek. Artık susmayacağız. Artık yeter, bu millet susmayacak, biz susmayacağız. Şehidin acısı üzerine konuşmayalım diye yeni şehitler geliyor. Bu oyuna artık bu millet gelmeyecek. Herkes sorumluluğunu bilecek. Bugün gelen bütün şehitlerin sorumlusu, Pençe harekatını planlayanların bunu neden yaptıklarını, sebeplerini, sonuçlarını netleştirmemiş olmasından, evlatları sürekli bu sorumsuzluğa ortak etmesinden kaynaklanmaktadır. Bunlara sessiz kalmak milliyetçilik değildir. Sessiz kalmamak milliyetçiliktir. Milliyetçilik askerin, mehmetciğin hakkını, hukukunu korumak, hepimiz adına yaptıkları görevde en yüksek güvenliğin onlar için sağlanmasını talep etmektir. Bu ülkeyi bu duruma, acılara sürüklemek, sonra da sorumluların arkasına geçmek milliyetçilik değildir.

“SORUMLULARIN İMZALARININ SAĞINDA, SOLUNDA, ONLARLA AYNI A4 KAĞIDINDA BULUŞMAYACAĞIZ”

Bugün 7 saat süren MYK toplantımızdan sonra konuyu tüm yönleriyle değerlendirdik ve MYK bildirimizi yineledik ve paylaştık. Bildiri CHP’ye, hepimize aittir. Öyle sorumluların imzalarının sağında, solunda, onlarla aynı a4 kağıdında buluşmayacağız. Ancak bildirimiz ile ortaklaşan tüm vatandaşlarımızla aynı duygu durumunda buluşuyoruz. Artık yeter diyoruz. Artık yeter, artık yeter…

Mitingi, yaptığımız MYK toplantısında, bugün yapılacak tanıtım toplantılarını dün akşamdan ertelemiştik. Yarın saat 13.00’de yapılması planlanan mitingimizi şehit cenazeleri ile aynı saate gelmesi, her ne kadar ilan etmeseler de, o hakkı Suudi kralın 90 yaşındaki ölümünde 3 günlük yas ilan etseler de, yarın milletimizle yasta ve cenaze törenlerinde olacağımız bir günde miting yapmayı doğru bulmadık. Tabii miting kararı CHP’ye aitti ancak davetimize olumlu yanıt veren siyasi parti liderlerini bizzat aradım. Katılacak siyasi partilere arkadaşlarımız ayrı ayrı ulaştılar, bu konudaki düşüncelerimizi aktardık. Kendilerinin uygun görüşlerini de alarak iptal ettik. Yarın şehitlerimizin yasını tutacağız.

“GENEL KURMAY BAŞKANIMIZI TAZİYE AMACIYLA CHP ADINA ARADIM”

Yarın saat 14.00’te milli güvenlik politikaları danışma kurulumuzu toplantıya çağırdım. Kurulumuz, ilgili MYK üyelerimiz, emekli askerler, güvenlik uzmanları, ilgili iki komisyonumuzun sözcülerinden toplam 12 kişi… Komisyonumuzdan 6’sı emekli askerler, 5 tane de CHP’nin benim de içinde bulunduğum yetkilileri var. Milli güvenlik politikaları danışma toplantımızda bu durumu enine boyu araştıracak ve tartışacağız. Gerekli çalışmaları yapıp gerekli uyarıları en somut şekilde aktarmaya devam edeceğiz. Ayrıca biraz önce sayın Genel Kurmay Başkanımızı taziye amacıyla CHP adına aradım. Kendisi bölgede olduğunu, operasyonların sürdüğünü, en kısa zamanda döneceklerini ifade ettiler. Buradan Genel Kurmay Başkanının şahsında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, kahraman ordumuza başsağlığı dileklerimi iletiyorum.

Yarın 14.00’teki toplantımızın ardından saat 17.30’da dış politika çalışma kurulumuzu da toplantıya çağırdım. Büyükelçilerimizin hem de dış işleri bakanlarımızın bulunduğu bu komiteyle de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin şahsi bir kişinin kararlarıyla yürütülen, özensiz, geleneksel dış politika anlayışımızı reddeden bu anlayışı bizi dış politikada getirdiği durum ve milli güvenlik açısından yarattığı tehditleri değerlendireceğimiz toplantımızı da 17.30’da gerçekleştireceğiz.

“ATO MÜTTEFİKLERİMİZİN TÜRKİYE’YE YÖNELEN TEHDİT KONUSUNDA NE YAPTIKLARINI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ”

Buradan tüm NATO müttefiklerimizi Türkiye’ye yönelen tehdit konusunda ne yaptıklarını yakından takip ettiğimizin de bilinmesini isterim. Tüm müttefiklerimiz Türkiye’deki terör örgütleri ile ilgili nasıl davranıyorlar, hangi ilişki içindeler ve Türkiye’deki terör örgütlerinin faaliyetleri bizim canımızı yakıyor. Bu tehdit tüm NATO’da, herkesi bağlıyor. Bu ifadelerimizin yarın öğlen saatine kadar ilgili kriptolarla ilgili mercilere aktarılacağının konusu olarak Türkiye’deki temsilcilerimizin gecikmeyecekleri ümit ediyorum.

Son olarak tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum. Bugün susarak, ezberleri tekrarlayarak bugün hiçbir şey değişmeyecekmiş gibi kabullenerek, sessizlikle birinin suçunu örterek durulacak gün değildir. Artık bu düzen değişecek, kararlıyız. Askerlerimiz, vatanımız, birliğimiz, bütünlüğümüz için bundan sonra sorumlular sorumluluklarını yerine getirene kadar, kasta varan kusurları ortadan kalkana kadar, kendi siyasi çıkarları için iç ve dış politikayı, milli güvenlik politikalarını alet etmeyi bırakana kadar bu ülkenin gerçek cumhuriyet ve demokrasi olduğunu anlayana kadar ana muhalefet partisinin görevinin de peşlerinden gitmek değil, doğru yolu gösterdiğini anlayana kadar söylemeye devam edeceğiz. Bir kez daha milletimizin başı sağ olsun.”

patronlardunyasi.com